Kısa Kısa Ayakkabı Tarihi

Ayakkabı tarihi, çeşitli dış etkenlere ve tüketim trendlerine bağlı olarak yüzyıllardır değişim ve gelişim göstermiştir. Bir aksesuardan ziyade temel ihtiyaçlarımızdan biri olan ayakkabı ilk olarak nasıl keşfedilmiş? sorusunu ve dünden bugüne değişimini inceledik.
Geçmiş yüzyıllarda yalın ayak gezmenin artık ıstırap haline gelme nedeniyle; o dönemlerde yaşayan insanlar ayakları dış etkenlerden koruyan bir eşya yapmaya mecbur kalmıştır. Taş, diken ve kötü zemin gibi etkenlerden korunma ihtiyacıyla ayakkabı fikri ortaya çıkmıştır. İlk insanlar ağaç kabuğu ve sert yapraklarıyla ilk ilkel ayakkabıyı yapmışlardır. Sonrasında alelade işlenmemiş deri, birleştirilen otlar ve ipler kullanılmıştır. Günümüzde sandaletin atası olarak kabul edilmiştir.
Günümüze kadar uzanan birçok kaynak ayakkabı tarihinin başlangıcını eski Mısır olarak kabul etmektedir. Eski Mısır insanları basit bir formda olan iki bantlı sandalet giyerlemiş. Diğer örneklerde olduğu gibi insanlık için ayakkabı başlangıcı sandalettir. Tüm medeniyetler ve kültürler geçirdikleri herhangi bir dönemde mutlaka sandalet ile tanışıklık yaşamıştır.
Daha sonraki yıllarda ise Mısır’da ayakkabı/sandalet ustaları yetiştirilmiştir. Kalıp olarak alınan ıslak kuma basma tekniği, papirüs yaprakları kullanılarak sandalet halini almıştır. Aynı tekniği Yunanistanlılar deriyi işleyerek ve süsleyerek devam ettirmişlerdir. Zamanla gelişen teknik ve ihtiyaçlar tüm kıtaları yavaş yavaş etkisi altına almıştır.
O yıllar için eski Yunanistan’ı incelediğimizde Homeros’un yazdığı İlyada ve Odysseia destanında sandaletten bahsedilmiştir. Özellikle kahramanların bronz, tanrıların ise altın sandalet giydiği yazılmaktadır. Eski Yunanistan'da sandalet konusunda cinsiyet ayrımcılığı gözlemlenmemiştir. Giyilen sandalet üzerinde deri bant bulunan mantar tabanlıdır. Pedila ise en sık kullanılan ve en gözde sandalet modeliymiş.
İlk medeniyetleri incelersek büyük çoğunluğu sandal ve ayakkabı giydi.
O sıralarda Mezopotamya’da dağlılar basit mokasen formuna sahip, işlenmemiş deriden yaptıkları bağcıklı bir ayakkabı giyiyorlardı. Pers (İran) ve Hint toplulukları oyma işlemi ile yaptığı topuzlu sandalet kullanmaktadırlar.
Japonyada ise sandalet zori şeklinde adlandırılmıştır. Tahta tabana sahip olan 5-15 santimetre yüksekliğindeki sandaletin adı ise geta’dır. Afrikada ise renkli deriden parmak arası giyilen sandalet vardı. İspanya ipten, Slav toplulukları da keçeden sandalet yapmışlardır. Bahsedilen tüm sandalet modellerinin atası ise eski Mısır sandaletidir.
Gelişen ve Değişen Ayakkabı, Orta Çağ Dönemi
Ayakkabı, Helenistik dönemde çeşitlendirilmiştir. Ayrıca kırmızı ve beyaz olmak üzere renk varyantları sunulmuştur. Roma’da da bu döneme ait ayakkabılar hakimdi. Zamanla ayakkabılar kürkle tanıştı. Roma, ayakkabı localarını kurdu ve büyük gelişme oldu; sağ veya sol ayak kalıbı kullanıldı. Aynı şekilde Roma’da cinsiyete göre de ayakkabılar farklılaştı.
Bu değişim bir süre boyunca ilerleme kaybetmedi. Basit deri ayakkabılar tercih edilmiştir. Mokasen o zamanlardan günümüze kadar geldi. Kaba deri ile yapılan ayakkabılar gelişerek toka ve bağcıklara sahip oldu.
Orta çağın gelmesi ile yeni krallıklar ve insanlar için yeni yaşam alanları oluşturulmuştur. Bu yeni yaşam alanları ise insanları yeni beklentilere sokmuştur. Rahatlık ve lüks yeni beklenti halini almıştır. Artık ayakkabı ustaları arzuya göre ayakkabı yapabilmektedir. Soylulara değeri yüksek zarif ayakkabılar yapmaktaydılar. Bu dönemde sivri uçlu ayakkabılar ön planda idi. Sivri uzun uçlu ayakkabıya poulaine deniyordu. Ayakkabı ucunun uzatılması asalet ve zenginliğin göstergesi idi. Orta çağda deri yerini kadife ve ipeğe bıraktı. Taban malzemesi olarak mantar kullanılmıştı. O dönem herkes dikkat çekmemesi nedeniyle aynı tip model giyiyorlardı.
1700’lü yıllarda sandalet yetersiz kalıp çizme yapılmaya başlanmıştır. Çizme popülerleşmiştir.
Avrupa, ayakkabıya topuk ekleyerek ve topuğu yükselterek çeşitli kültürel normları oluşturmuşlardır. Toplumsal statüye sahip kişiler topuk boyu ile statüsünü belli ediyordu. O dönem ayakkabılar Lort ve şövalyeler tarafından asillik ölçütü haline gelmişti. Ayrıca zamanla birlikte bir ihtiyaçtan aksesuara doğru evrilen ayakkabı, çeşitli materyal değiştirilerek ve süslenerek değişime uğramaya devam etmiştir. Örneğin; süslemeler danteller, kurdeleler, altın, gümüş tokalar ve değerli taşlar şeklindeydi.
1760 yılında Massachusetts’te ilk fabrika kuruldu ve büyük rakamlarda üretim yapılmaya başlandı.
Dikiş makinelerinin gelişmesiyle ayakkabı üretimi hızlı ve ucuz bir hale geldi. Geçmiş yüzyılda sanayileşmeyle birlikte bu gelişim ve değişim zirveyi yaşayarak her tarz ve her renkte ayakkabılar üretilmiştir.
Sonuç olarak hazır ayakkabı sektörü gelişim ve değişimi sayesinde günümüzdeki tahtına yerleşmiş oldu.
Kaynakça
İmre, Meryem H. (2006). Tarihsel Gelişim İçerisinde İnsan, Moda, Ayakkabı İlişkisi. International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS) August 2016: Volume 2 (Special Issue 1) ISSN : 2458-9381